İçinde yaşadığımız anın tuhaflaşması ise en korkunç olanı…
Bölük pörçük yaşamlar,böle parçalaya ne olduğunu bile anlamadan akıp giden zaman algısında değişiklikler yaşanıyor git gide.Eskiden günler geçmezken şimdi bir gün yirmi dört saatten fazla olsa diye hayıflanır olduk.Çılgınca harcanan zamanlar yetmiyor artık bize…Kıstırılmış bir av misali yaşıyoruz bugünlerde.”Kaybolmanın” v e ”hatırlamamanın” dayanılmaz baskısı altında yaşayıp gidiyoruz işte.
Böldüğümüz yetmiyormuş gibi zamanı,kendimizi de bölüyoruz lime lime,beden olarak,ruh olarak,fikir olarak…Gündelik hayat içinde yerken dakikaları,saatleri;günün sonunda hiçbir şey yapmadığımız duygusuyla atıyoruz kendimizi yatağa.Koca bir gün ve sana bıraktığı bir “hiç”…
Gözlemliyorum insanları okulda,yolda,otobüste,mağazada,sokakta…Bir çoğunun gözlerinde hep aynı kayıtsızlık ve boş vermişlik var.Herkes çalışıyor ,didiniyor,bir şeyler yapıyor ya da yapmaya çalışıyor.Gözlerinden anlaşılan başka bir şey de “seçeneksiz” olduklarını düşünmeleri ve kendilerini “var olana” zorunlu hissetmeleri.Bu durum hapsediyor onları kendi elleriyle yaptıkları kafese…
Akışkan bir sıvı içinde sanki dünya.İnsanlar,bir yandan birbirlerine çarpmadan yaşamaya çalışıyorlar burada,öte yandan tanıklık ediyorlar karşılıklı olarak “umutsuzca çırpınmalarına”…Aralarında öyle boşluklar,öyle uçurumlar var ki gerçeği görmelerine rağmen boşlukları delip “gerçekliğe” bir türlü ellerini uzatamıyorlar.
Gerçek ortada…
Ölmek mesela…Ölüm,öldürmek,öldürülmek…Buz gibi soğuk,ürkütücü,karanlık sözcükler bunlar.Ölmek kötü,yok olmak veya olmamak duygusu sarsıyor insanı…Öldürmek,huzursuz eden,keyfi kaçıran,damaklarda kekremsi bir tat bırakan acı bir anlama sahip.Bunlar dünyanın neresine giderseniz gidin hep aynı.Evrensel tanımlamalar ve algılamalar aslında.
Halbuki günümüzde ölümün rengini,dilini,dinini,ırkını,ideolojisini,siyasi fikrini tartışır oldu insanlar.
Ölen siyahsa beyaz aklanır oldu.
Ya da bir yahudiyse ölen “”üstün ırkın” bir silahı oldu.
Erkeğin namusu oldu kadınsa ölen…
Öldürülenin durumuna göre sebepler arar oldu insanlık.Ölüm “öteki” nin haklı “öldürülüşü” oldu çağımızda.
“Ötekileştirildi insanlar”.
Birileri rahat yaşasın,gezsin,kendi dünyalarını cennete çevirsin diye bir garipleştirildi toplum yapısı.Sebepler ararken insanlar birbirini ezmek için,ezilir oldular aslında hep birlikte, farkına varmadan…
Tuhaf zamanlardan geçiyoruz…
Hem de çok tuhaf…
إرسال تعليق